hayatında başrol oynamak varken figüran olmaktan çok korkuyorum.
keşke bana "başrol" olma fırsatı sunsan.
biliyorum, yapabilirim.
sevmeye devam edebilirim seni.
son nefesinde ellerini tutabilirim.
en kötü gününde "ben seni hiç bırakmayacağım, hep yanındayım" diyebilirim.
bi şans versen belki.
olur.
Tuesday, August 27, 2013
karalama.
"senin hâla az biraz ben kokuyor olman lazım.
fazla uzaklaşmış olamazsın kalbimden.
zaten sen en çok benim yanıma yakışırsın.
istediğin kadar gez başka kalplerde.
son durağın ben olacağım."
fazla uzaklaşmış olamazsın kalbimden.
zaten sen en çok benim yanıma yakışırsın.
istediğin kadar gez başka kalplerde.
son durağın ben olacağım."
Tuesday, August 6, 2013
bazen ağlamak istiyorsun...
o orada gülerken, sen burada acı çekiyorsun...
aslında o kadar basit ki her şey;
seni sevmiyor. sevmeyecek. gelmedi. gelmeyecek.
biliyorsun.
ama vazgeçemiyorsun...
hani hep sana bir adım yaklaşıyor ya...
sonra kilometrelerce öteye gidiyor tabi.
o bir adım sana öyle bir umut veriyor ki,
beklemekten alıkoyamıyorsun kendini.
canın çıkana kadar bekliyorsun.
karşına çıkanları görmüyorsun bile...
biri uğruna o kadar çok şey kaybediyorsun ki bazen.
kaybettiklerin umrunda bile olmuyor, onu istiyorsun.
SENİ İSTİYORUM.
EKSİK HİKÂYEMİN KAHRAMANI...
GEL.
TAMAMLANAYIM.
o orada gülerken, sen burada acı çekiyorsun...
aslında o kadar basit ki her şey;
seni sevmiyor. sevmeyecek. gelmedi. gelmeyecek.
biliyorsun.
ama vazgeçemiyorsun...
hani hep sana bir adım yaklaşıyor ya...
sonra kilometrelerce öteye gidiyor tabi.
o bir adım sana öyle bir umut veriyor ki,
beklemekten alıkoyamıyorsun kendini.
canın çıkana kadar bekliyorsun.
karşına çıkanları görmüyorsun bile...
biri uğruna o kadar çok şey kaybediyorsun ki bazen.
kaybettiklerin umrunda bile olmuyor, onu istiyorsun.
SENİ İSTİYORUM.
EKSİK HİKÂYEMİN KAHRAMANI...
GEL.
TAMAMLANAYIM.
bazen*
yarım kalmak gerekiyormuş bazen.
bazen, bir kez bile sarılmadan bitmesi gerekiyormuş her şeyin.
sadece senin sevmen gerekiyormuş bazen.
bazen, acı çekmen gerekiyormuş.
beklemen gerekiyormuş bazen.
bazen, göz yaşların kuruyana dek ağlaman gerekiyormuş.
sigaraları art arda yakmak gerekiyormuş bazen.
bazen, tavana bakıp seni hayal etmek gerekiyormuş sigaranın dumanını son nefesini verir gibi üflerken...
bazen...
keşke diyorum ki,
gelsen.
o kadar canımı acıtıyor ki hiç başlamayan bir şeyin bitmesi. belki başlasa, her şey o kadar güzel olacak ki...
tam bir muammayım.
diyorum ya bazen,
başlamadan biten şeyler çok can acıtır.
bazen, bir kez bile sarılmadan bitmesi gerekiyormuş her şeyin.
sadece senin sevmen gerekiyormuş bazen.
bazen, acı çekmen gerekiyormuş.
beklemen gerekiyormuş bazen.
bazen, göz yaşların kuruyana dek ağlaman gerekiyormuş.
sigaraları art arda yakmak gerekiyormuş bazen.
bazen, tavana bakıp seni hayal etmek gerekiyormuş sigaranın dumanını son nefesini verir gibi üflerken...
bazen...
keşke diyorum ki,
gelsen.
o kadar canımı acıtıyor ki hiç başlamayan bir şeyin bitmesi. belki başlasa, her şey o kadar güzel olacak ki...
tam bir muammayım.
diyorum ya bazen,
başlamadan biten şeyler çok can acıtır.
Saturday, August 3, 2013
o işler öyle olmuyo işte
bazen diyorum ki,
çık karşısına, konuş.
anlat içindekilerini.
dök kalbinde biriktirdiğin tüm aşkı, sevgiyi.
sonra sarıl.
sımsıkı sarıl O'na, şaşırsın.
ne yapacağını bilemesin.
sonra O'da sarılsın, burnunu saçlarına gömsün, koklasın.
saatlerce kalalım öyle.
bazen de diyorum ki,
o işler öyle olmuyo işte.
çık karşısına, konuş.
anlat içindekilerini.
dök kalbinde biriktirdiğin tüm aşkı, sevgiyi.
sonra sarıl.
sımsıkı sarıl O'na, şaşırsın.
ne yapacağını bilemesin.
sonra O'da sarılsın, burnunu saçlarına gömsün, koklasın.
saatlerce kalalım öyle.
bazen de diyorum ki,
o işler öyle olmuyo işte.
aynı.
keşke aynı gökyüzüne baksak seninle.
aynı yıldızları saysak, aynı yıldız kaydığında dilek tutsak.
aynı dileği tutsak.
keşke aynı yatakta uyusak seninle.
aynı anda birbirimize bakıp sırıtsak.
keşke aynı masada yemek yesek seninle.
aynı anda acıksak.
keşke her şeyimiz aynı olsa seninle,
kalplerimiz bile.
aynı yıldızları saysak, aynı yıldız kaydığında dilek tutsak.
aynı dileği tutsak.
keşke aynı yatakta uyusak seninle.
aynı anda birbirimize bakıp sırıtsak.
keşke aynı masada yemek yesek seninle.
aynı anda acıksak.
keşke her şeyimiz aynı olsa seninle,
kalplerimiz bile.
Friday, August 2, 2013
sevgilim.
ben şimdi haritada bile yerini gösteremeyeceğin bir şehirde, hayatında hiç gezmediğin sokaklarda yürüyüp seni düşünüyorum.
uzaktasın. yakınlaşmaya çalıştıkça daha çok uzaksın.
soğuksun. olduğun şehir kadar soğuk. olduğun şehir kadar karlı ve yağmurlusun.
bazen depremsin hâtta. kalbimi yerlebir eden şiddetli bir deprem.
daha fazla dayanabilir miyim? bilmiyorum. ki gelsen, her şeyin daha güzel olacağına eminim.
iyi olacağıma eminim.
seni güldürebileceğime bile eminim.
keşke gelsen,
ben de iyileşsem.
uzaktasın. yakınlaşmaya çalıştıkça daha çok uzaksın.
soğuksun. olduğun şehir kadar soğuk. olduğun şehir kadar karlı ve yağmurlusun.
bazen depremsin hâtta. kalbimi yerlebir eden şiddetli bir deprem.
daha fazla dayanabilir miyim? bilmiyorum. ki gelsen, her şeyin daha güzel olacağına eminim.
iyi olacağıma eminim.
seni güldürebileceğime bile eminim.
keşke gelsen,
ben de iyileşsem.
gelmeyecek olana;
beklerim.
elimden geldiğince, beklemeye çalışırım.
biliyorum gelmeyeceksin.
vazgeçemiyorum.
vazgeçmiyorum.
sarılmak istiyorum bir kere, koklamak istiyorum, kokunu içime çekmek istiyorum doya doya.
OMUZundan öpmek istiyorum, defalarca, bıkmadan.
alnındaki izleri okşasam mesela,
kaşlarını çattığında alnında oluşan o izleri öpsem tek tek...
elimden geldiğince, beklemeye çalışırım.
biliyorum gelmeyeceksin.
vazgeçemiyorum.
vazgeçmiyorum.
sarılmak istiyorum bir kere, koklamak istiyorum, kokunu içime çekmek istiyorum doya doya.
OMUZundan öpmek istiyorum, defalarca, bıkmadan.
alnındaki izleri okşasam mesela,
kaşlarını çattığında alnında oluşan o izleri öpsem tek tek...
Subscribe to:
Posts (Atom)