Sunday, March 24, 2013

"fakat Allah kahretsin insan anlatmak istiyor albayım. böyle budalaca bir özleme kapılıyor. bir yandan da hiç konuşmak istemiyor tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım?
-yok.
peki albayım.
ben de susarım o zaman. gece kondumda oturur anlaşılmayı beklerim. fakat albayım adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size nasıl, kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyo insan. bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım. kelimeler... kelimeler albayım. bazı anlamlara gelmiyor..."

Saturday, March 23, 2013

5

uzaklar yakın, yakınlar çok uzak.
neden? neden ben seni sevdikçe sen benden kaçıyorsun? sevilmemek mi istiyorsun? anlıyorum... ben de istemiştim. sevilmemek istemiştim, herkesten uzak olmak, yalnız kalmak istemiştim. yaptım da bunu. çok güzel yaptım. başardım. sevmedim, sevemedim. sonra da kimse tarafından sevilmedim, uzun süre...
sonra, sonra seni buldum ve o kadar inandım ki sevdiğine. o kadar güzel inandırdın ki. birden her şey boka sardı. niçin? beni bırakıp gitmen için seni sevmem mi gerekiyordu? sevmesem kalacak mıydın?
yapamadım be. sevdim işte. güvendim.
ama hep böyledir değil mi? tam seversin, giderler. herkes illa gidecek mi? herkes hep gider mi? kim kalır?
özlüyorum inan. yanında olmayı özlüyorum. sesini özlüyorum. unuttuğum sesini. aklıma, kalbime kazınan seni özlüyorum. geçecek mi bu da? sesini unuttuğum gibi seni özlemeyi de unutacak mıyım?
o kadar zor ki her şey. zor geliyor bana. kaldırmaya çalışıyorum. altından kalkmaya çalışıyorum. baş etmeye çalışıyorum! nefes almaya çalışıyorum...
keşke gitmeseydin ya. ne güzel olurdu. ne güzel bakardın gözlerimin içine, yine. sever gibi. aşık gibi. ne güzel bakmıştın... ne güzel inandırmıştın...
sen gel, ben yine inanırım sana. hiçbir şey olmamış gibi devam ederiz. hatta yeniden başlarız. belki bu sefer beni sevmeyi denersin. belki başarırız birlikte. ne dersin? gelsene.
ben çok yalnızım burada. çok canım acıyor. geçmeyecek gibi böyle. elinden oyuncağı alınmış çocuklar gibi, üzgünüm. o denli acıttın canımı. değdi mi? gitmene, kırmana, ağlatmana, boşlukta hissettirmene değdi mi? MUTLU MUSUN?
eğer mutluysan sen, ben susarım. eğer mutsuzsan gel. ben seninle mutsuz olmaya da razıyım...

Friday, March 22, 2013

4

kelimeleri getiremiyorum yan yana. olmuyor, yapamıyorum. neden böyle oldum? beni bu hâle getiren ne? ne zaman çıkacağım bu ruh halinden? ne zaman yine eskisi gibi güleceğim?
bilmiyorum.
her şey o kadar boş geliyor ki. o kadar boşa yaşıyormuşum gibi hissediyorum ki... canımı yakan ne? onu bile bilmiyorum. canımın yandığını bile hissetmiyorum. hissedemiyorum. neden? beni bu denli hissizleştiren ne? daha önce hiç mi yanmadı canım? yandı. çok yandı. şimdi canımın yandığını bile hissedemiyorum ki...
artık gülmek istiyorum. gülebilmek istiyorum. hayattan keyif alarak yaşamak istiyorum. olmuyor. yazıp yazıp siliyorum, ağlayamıyorum bile. akmıyor yaşlar. boğazımda düğümlendi bir şeyler, çıkmıyor dışarı. kusuyorum. içimi kusuyorum. kalbimden seni kusuyorum. kalbimden seni çıkarmak için dumanı üflüyorum dışarı!
çıkıyor musun? inan istiyorum, unutmayı. git istiyorum. defol git içimden. yanımdan gittiğin gibi, içimden git. kalbimden git. git!
3 harfli bak, çok kolay. gerçi aşk da 3 harfli, ama sen beceremedin. gitmeyi de beceremiyorsun işte.
ne kadar istiyorum gitmeni? istiyor muyum?
ah her şey o kadar zor ki.
o kadar mutsuzum ki.
keşke değişse bir şeyler. birden. bir peri sihirli değneği ile dokunsa hayatıma. düzeltse.
bu da gerçek olmayacak, biliyorum.
belki geçer zamanla. her şeyin ilacıdır zaman, öyle değil mi?
ben galiba fazla dozda zamandan ölüyorum...

Saturday, March 16, 2013

canım sen çok yanlış anlamışsın ya.
sana çok yanlış öğretmişler sevmeyi. hatta öğretememişler.
olmamış yani.

Saturday, March 9, 2013

3

bazen hiç kimsenin olmamasını istiyorum.
hiç kimse kalmasın yanımda, yalnız kalayım.
çok kalabalık oluyorum bazen. bilmediğim insanlar, tanımadığım karakterler örtüyor her bir yanımı. ne olduğunu anlamıyorum. "nereden geldi bu kalabalık?" diyemiyorum. teslim oluyorum sadece, bana olan temaslarını ölçüyorum. zarar veriyor bazısı, bazısı yanımda olmaya çalışıyor. ben bu hengamede ne yapacağımı şaşırıyorum. KİME GÜVENECEĞİMİ ŞAŞIRIYORUM. NE YAPACAĞIMI BİLMİYORUM.
geri dönemiyorum. geride bıraktıklarım benimle mutlu değil. ilerisini çizemiyorum. kim benimle mutlu olacak, ben kiminle mutlu olacağım, bilmiyorum. belirsizlikler içinde kaybolup gidiyorum. seçim yapamıyorum.  yaptığım seçimin yanlış olmasından korkuyorum. herkesi birden idare edemiyorum. ne yapacağımı bilmiyorum.
zaman çok çabuk geçiyor. ben belki sana geç kalıyorum. belki biz birbirimizi bu yüzden kaybediyoruz.
belki sen hâla beni bulmadın. ya da ben sana hâla karışamadım.

Sunday, March 3, 2013

>>

ben uyuduğumda sen daha yeni uyanmış olursun.
ben uyandığımda sen daha yeni uyursun.
hiç rastlaşamayız belki,
rüyalarda bile buluşamayız.
belki ayrı yazılmıştır kaderimiz,
belki bir gün birleşir kalplerimiz...
kim bilir?

...

ben şimdi yalnızlığımla uyurken, sen kiminle açıyorsun gözlerini?

2

çırılçıplaksan yalnızlığın yanında,
ve üşüyorsan.
titriyorsa vücudun,
dişlerin birbirine çarpıyorsa eğer,
ve sen; yoktan var olduğunu düşünüyorsan,
hâlâ yoksan ya da, hiç var olmamışsan,
yalnızsan ezelden beri ve ebediyete doğru,
insanların nasıl mutlu olduklarını merak ediyorsan,
VE SEN HER GECE ÜŞÜYORSAN EN SICAK HAVALARDA BİLE,
VE SEN GİYİNİKKEN BİLE ÇIPLAK İSEN,
VE SEN KİMSENİN DUYMADIĞI SESSİZ ÇIĞLIKLAR ATIYORSAN,
VE KORKUYORSAN KARANLIKTAN BİR NEBZE,
VE SIĞINMAK İÇİN AÇIYORSAN ELLERİNİ GÖĞE,
VE BU ACILARIN BİTMESİ İÇİN YALVARIYORSAN TANRI'YA,
VE İLELEBET GEÇMİYORSA ACIN,
GEÇMEYECEK GİBİYSE...
hiç geçmeyecek gibiyse eğer...
ya hiç geçmezse?

düğümleniyor boğazım. ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. "neden bu kadar karamsarsın?" diyorlar. "ruhumu aydınlatacak kimsem yok." diyorum. ağızları bir karış açık bakıyorlar sadece. anlamıyorlar. bunu yaşamayan bilemez çünkü. acı çekmeyen bilemez bu duyguyu. VE O KADAR ÇOK AĞLAMAK İSTİYORUM Kİ. HERKES AĞLARKEN BEN BİR KÖŞEYE ÇEKİLMEKTEN O KADAR SIKILDIM Kİ! canım çıkana kadar ağlamak istiyorum. öyle ağlamak istiyorum ki, yaş kalmasın gözümde. hiçbir şey kalmasın. çıksın gözlerimden hepsi. aksın içimden. sen çık içimden, git. nereye olursa. git işte. yeter ki git artık benden. sebepsiz yere gelme aklıma. aklımı başımdan almadan git! kalbimden git, geçmişimden git, anılarımdan git, rüyalarımdan git. git benden. nereye olursa. ve daha fazla acı verme bana. daha fazla tüketme beni. daha fazla yorma. kırma daha fazla. inan yoruldum artık. tükendim. seni hatırlamaktan, aklıma gelmenden, kalbimde birikmenden... çok yoruldum artık.

boşu boşuna gelmişsin sanki. boşu boşuna yaşamışız her şeyi. gereksiz yere yeminler etmişiz. israf etmişiz kelimeleri. israf etmişiz aşkı. israf etmişiz kendimizi. tüketmişiz. oysa ben, sadece beni olduğum gibi sev istemiştim. neden yapamadın? neden değiştirmeye çalıştın beni? neden tabularımı yıkmaya uğraştın? keşke olduğum gibi kabullenseydin beni. olduğum gibi sevseydin, ne bileyim. ama yapamadın değil mi? emek harcamak istemedin. tükendim. tükettin. bitirdin. beni. aşkı. her şeyi.

Saturday, March 2, 2013

ben bensiz kalmak istemedim ki.

  bazen o kadar kalabalık oluyor ki insan, hiç yalnız kalmayacakmış gibi geliyor. o an, hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorsun, biliyorum. hep kalabalık kalacağını sanıyorsun, hiç gitmeyecekler sanıyorsun. ebediyen yanında olacaklar zannediyorsun. biliyorum ben, çok iyi biliyorum.

  sonra ne olduğunu da biliyorum. sonrasını çok iyi  biliyorum. her şeyi biliyorum ben.

  ama ne güzel oynuyorlar değil mi rollerini? o kadar güzel oynuyorlar ki, hiç gitmeyecekler sanıyorsun, sanıyoruz değil mi? biliyorum...

  sonrasını, karanlık. sonrası, yalnızlık. sonrası, karamsarlık. sonrası, kayıp. sonrası, ölüm gibi. sonrası, sessizlik. sonrası, sensizlik. sonrası, kimsesizlik. BEN  BİLİYORUM.

  kayboluyorsun... öyle kayboluyorsun ki, uzaklaşıyorsun kendinden. kendini bulamıyorsun. o kadar darmadağınsın ki, o kadar berbat haldesin ki... kendi parçalarının arasında, kendini bulamıyorsun! biliyorum.

   geçiyor mu? geçecek mi? işte inanın onu ben de bilmiyorum.
kafamı toplamaya çalışıyorum.
olmuyor.
yapamıyorum.
dağıldım.
her parçam ayrı bir tarafa,
savruldu.

geçecek elbet.
güzel günleri de göreceğiz.
göreceğim.

bir insan bu kadar yalnız olmamalı...
bu kadar kimsesiz olmamalı...
bir insan, kendi kendinin ilacı olamaz ki,
bu kadar yaralıyken.
bu kadar dağılmışken,
tek başına toplanamaz ki.

neden?
soruyorum kendime,
NEDEN.
NİYE.
yapamıyorum. olmuyor. başaramıyorum.
GÜÇLÜ DEĞİLİM BEN.
YAPAMIYORUM.

tek başıma üstesinden gelemiyorum hayatın.
kimse yardımcı olmuyor.
yok kimse yanımda. yapamıyorum.
yapamıyorum kimseyle.
BİR İNSAN BU KADAR ACINASI HALDE OLAMAZ.
OLMAMALI.

Friday, March 1, 2013

vermek istemediğim son nefesim gibisin,
sürekli seni yaşamak istiyorum.
sensizlik soğuk, üşüyorum.
söylememiştin bana "gidersem üşürsün, sıkı giyin" diye.
soğukmuş sensizlik,
hiç tatmadığım kadar soğuk.

bazen diyorum ki,
"keşke"
değişebilseydim,
"keşke"
istediğin gibi biri olabilseydim.
ama yapamazdım,
biliyorum.

vakit geçiyor,
vakit geçtikçe ben, daha çok sensizleşiyorum.

sonra bir sigara daha yakıyorum
küfür edercesine,
dumanı çekiyorum içime, sen diye.
sonra aklıma geliyor,
"sigara içme" deyişlerin.
bırakıyorum elimden sigarayı,
küllüğe.
beş saniye geçmeden tekrar uzanıyorum sigaraya,
"yakın ol" diyorum ona, kalbime yakın ol.