Monday, September 16, 2013

her gün küllükte yeni bir cinayete şahit oluyor parmaklarım.
sana "çok sigara içiyorsun" diyen ben, ben değilim artık, sen oldum.

yokluğun soğuk.
yokluğun amansız.
yokluğun ölüm kadar sessiz.

"özledim" desem, senin için bir anlam ifade etmeyecek.
biliyorum.
özlemiyorsun.
sevmedin benim gibi, sevemedin.
kızmıyorum sana.
kızamıyorum.
her an'ın aklımda.
her gülüşün.
her kaşlarını çatışın.
her mimiğin.
mıh gibi aklımda.
çıkartamıyorum...

bil diye söylüyorum, "özledim"
kokunu,
dudaklarını,
sarılışını,
öğlen 12'de bira içişini.
"biz şimdi neyiz?" diye espri yaptığım zaman suratını asıp "arkadaşsak ona göre davranayım?" demeni.
sarı tshirtünü,
sakallarını,
omzunu.

ben seni özledim.
kalbime sapladığın o keskin bıçağa rağmen,
ben seni çok özledim.

Thursday, September 12, 2013

uyusam.
saatlerce.
hiç uyanmadan.
uyusam.

sağır olsam artık.
dilsiz olsam.
kör olsam.
duymasam o yalan sözleri.
görmesem o yalandan samimiyetlerinizi.

canım yanıyor.
ben yine güvendim.
yine.
yeniden.
bağlandım.
bir anda.
her şeyin güzel olacağına o kadar inandım ki.
her şeyin düzeleceğine.
bu kez dedim.
bu kez mutlu olacağım.

suçlamıyorum seni.
yanlış anlama.
benim kaderimmiş bu da.
yalnızlık
sensizlik
kimsesizlik
öksüz
yetim
bi başıma...

Sunday, September 8, 2013

intihar süsü veriyorum kalbimde katlettiğim tüm cesetlere.
suçlu görünmek istemiyorum belki.
belki daha işleyeceğim çok cinayet var...
henüz erken,
yakalanmak için çok erken.

intikam alıyorum aslında.
kendimden.
yalnızlığım adına.
öldürüyorum hepsini.
bir bir...
yalnızlıklar ekliyorum yalnızlığıma.
daha da çoğalıyor yalnızlığım.
ki ben başkasına aşina değilim.
"yalnızlıktan başka"