Wednesday, October 16, 2013

dönüşüm

"Nasılsın?"


  Telefonda bu yazıyı görür görmez şok olmuştum aslında. İçimdeki sevgi, nefret, özlem birden çoğaldı. Baktım kaldım telefona öylece. Cevap veremedim bir süre. Yılların yorgunluğu var üzerimde, tek bir soru ile bütün yorgunluğumu hatırlattı bana.

  Aslında ne yüzle mesaj attığını merak etmiyor değildim. Ama yine de cevap vermemeyi, ölüye yatmayı yeğledim. Onca zaman sonra rehberimde kayıtlı olmamasına rağmen numarasının ezberimde olmasının bana verdiği yetkiye dayanarak o olduğunu hemen anladım. Amacını anlayamadım. Acaba neydi? Merak mı etmişti beni? Yoksa hâla unutup unutmadığımı mı merak ediyordu? Yahut amacı yazdığı gibi sadece nasıl olduğumu öğrenmek miydi? Kafamda milyonlarca soruyla uykuya dalmaya çalıştım, yapamadım. Ve hemen bir klişe cevap tuşladım kendisine;
"İyiyim, teşekkürler. Fakat tanıyamadım?"

Cevap bekledim bir süre. Cevap vereceğinden adım gibi emin olduğum hâlde cevap vermemesinden korktum. İçim içimi kemirdi. Ve sonunda beklediğim cevap geldi;
"Boşver..."

Sustum bir süre, pişmanlık taşıyordu kalbinde, anladım. Sustum. Cevap vermedim. Cevap verilecek bir şeyi yoktu "boşver"in. Geri dönmek istiyordu belli ki. Özlemişti beni. Benimle olmak istiyordu. Fakat benim tekrar ona feda edecek kalbim, duygularım, zamanım, "aşk"ım yoktu...